Adet Geciktirici İlaçları Zararlı Mı ?

Adet Geciktirici İlaçlarının Zararları

Kadınların ortak sorunu olan adet, bazen zamansız oluyor. Bu nedenle çoğu kadın adet geciktirici kullanmaktadır. Üstelik çoğu kadın adet geciktiricilerin zararlarını bilmemektedir. İşte sizlere adet geciktirici ilaçların zararları;

Kısa ve öz şekilde özet geçecek olursak, konuya şöyle yaklaşabiliriz: Progesteron hormonunun azalması kadının adet görmesine neden olmaktadır . Dolayısıyla beklenen adetten, 3 gün önce yeterli düzeyde progesteron hormonu alan kadın kaç gün geciktirmek isterse o kadar süre almaya devam edecektir. Kestikten bir-iki gün sonra adet görmektedir.

En önemli yeri ise süresidir. Bu süre 10 günü geçmemesi gerekiyor. Vücutta sıvı tutulumuna sebep olabileceği için kalp ve damar hastası olanlara tavsiye edilmiyor. Genelde progesteron içeren preparatlardan tavsiye edilenler Farlutal, Primalut N Orgametril ve Duphaston’dur. Günde 2 veya 3 defa alınması gerekmektedir. Doz yetersiz kalırsa bir tablet daha eklenebilinir. Yine de adet başlarsa ilaçlar kesilmek zorundadır.

Bazen de adetin öne alınması gerekebiliyor. Burada en kolay uygulanan yöntem adet başlangıcından itibaren 10-12 gün oral kontraseptif ( doğum kontrol hapı ) alınması ve bu süre sonunda kesilmesi gerekmektedir.

Adet geciktirilmesi için ilacı kullanmak ya da eczaneye giderek adet geciktirici ilaç almak zaman zaman oldukça olumsuz sonuçlar verebilmektedir. Ya da daha kötüsü adet kanamasının zamanından önce getirmek için eczaneden adet söktürücü olarak tabir edilen ancak aslında hiçbir şekilde bu amaç için kullanılmayan ilaçlardan temin ederek kanamasını vaktinden önce görmeye çalışabilir. Bu tür davranışlar kişinin hormonal dengesinde sonradan düzeltilmesi çok zor düzensizliklere neden olabiliyor.

Oysa tıp bilminde ve farmakolojide “adet söktürücü” olarak tabir edilen bir ilaç grubu aslında olmamaktadır. Bu amaçla kullanılan ve bazı sorumsuz eczacıların, hatta eczane kalfalarının kendi kafalarına ve sınırlı bilgilerine göre önerdikleri ilaçlar mevcuttur. Bu kişiler bir yerde kendilerine göre haklı sayılınabilir. Zira hekimlerin adet gecikmesi olan kişilerde reçete ettikleri ilaç sayısı birkaç tane ile sınırlı olduğu içindir. Eczacıların farkında olmadığı ise hekimin bu ilacı yazarken adet gecikmesinin altında yatan patolojik bir durum olmadığını saptamalırıdır. Örnek verecek olursak; gebe olduğu için adet gecikmesi olan bir kişinin eczaneye giderek adet söktürücü iğne istediğini düşünecek olursak; Eczacının da gebelik testi yaptığını ve sonuç negatif çıktığı için kadını bu tür bir iğne yaptığını farz edelim. İdrarda yapılan gebelik testlerinin yanılma oranının kısmen yüksek olduğunu düşündüğümüzde bu kadın iğneden sonra da adet görmeyecektir. Eğer gebelik ürünü içeride hayatını kaybeder ise kanama olmayacağından kadının hayatını dahi tehdit edebilecek komplikasyonlar ortaya çıkabilecek olasılığı yüksektir.